Mutluluğu Kitaplar’dan Öğrenebilir miyiz?

Mutluluğu Anlatan Kitaplar

Uzun zamandır mutluluğu anlatan kitapları okumaya başladım. Böyle bir cümle kurduğumuzda nasıl? nerede o kitaplar? gibi soruları duyar gibiyim. Aslında burada esas noktadan uzaklaşmadan, anlatmam gerekiyor.

Herkes gibi olağan okuma sürecimde ilgimin birden “mutluluk” kelimesine yöneldiğimi fark ettim. Elbette hepimiz bu hayatı mutlu olma bilinci ile yaşıyoruz. Goethe’nin çok sevdiğim bir sözü “Hayatı bütün yönleriyle dolu dolu yaşama ilkesi” aklıma geldi. Ancak nerede ve nasıl yaşıyoruz? Dünya’nın ne kadar zorlu koşullarda bir yere dönüştüğünün elbette farkındayım. Peki, bireysel olarak bu çetrefilli yaşamın neresindeyiz? Mutluluk, başarı, statü, aşk, ekonomi gibi birçok farklı kategoride yarışıyor ve kimi zaman kaybetme çizgisinden çok ötede bir yerde dolanıyoruz. Sonrası ne mi? İçsel çatışmalar, yabancı kaygılar, ilkesiz bir yaşam, gece ve gündüzün kavgası, yorgunluk, bıkkınlık, hissizlik ve nefret. Nefret ki öylesine kuvvetli, doğanın ve düzenin kendisine ve işleyişine karşı koyamadığımız bir öfke ile yaşayıp gidiyoruz. Buna gitmek ve ilerlemek denirse tabi… Tam da bu noktada, arayışa girdiğimiz zamanlar karşımıza çıkan görsel şovlardan artık hoşlanmıyoruz. En azından ben hoşlanmıyorum.

Mutluluğu Bulma Yöntemi

Nereye baksam, yabancılaşma, kiminle konuşmaya çalışsam zoraki kekeleme… Kime ve neye güveneceğimizi bilmeden, yolun ortasında yalpalayan boş bir sarhoşluk eşliğinde sallanıyoruz. İşte böyle bir günün sonunda nereye gideceğimi bilmeden, yine en sevdiğim kitapçılara doğru sürüklendim. Raflarda gezinen kalbim ve yorgun beynim neyi arıyordu? Ne iyi gelirdi ona? Uzun zamandır yazmıyor, düşünmüyor ve erteliyordum. İçimdeki karanlığı erteledikçe, bu yorgun yaşamı kimi zaman sevmeye başladığımı fark ettim. Ama yine de aradığım o güzel hissi bulmak için ne yapmam gerekiyordu? Evet, bir kitapçıya gittim. Belki benim gibi hissetmiş, ve bu hissiyatsız hisleri kelimelere dökmüş bir yabancıyı bulurdum. Ne gerçeklik, ne hikaye, ne de şiir okumak istiyordum.

Önce aklımı kuvvetlendirmek, sonra ruhumu onarmam gerekirdi. Aklımı seçtim… Mutluluğu anlatan kitaplara gözüm gidiyor ve mutluluğu kitaplarda nasıl bulabileceğim adına bir kaygıya kapıldım. Birileri bana, şu saatte uyan, şunu dinle, bunu ye, yaz,çiz, gez, gör dedikçe ne kadar can sıktığını biliyordum. Bunları ben de yapabiliyorum. Öyle genel kanılara dayanan tavsiyelerden hiçbirimiz hoşlanmıyoruz kabul edelim. Artık hayatımdaki sorunu biliyordum.

Mutluluğu anlatan bir kitap bulursam bu işi çözmüş olacaktım. Kitap kapağını açar açmaz, bir solukta okuyacağım. Sonra sihirli bir şekilde mutluluğu bulacağım. Daha sonra herkes “Hey bakın! Mutluluğu anlatan kitaplar satın almak istemez misiniz?” diye naralar atacaktım. Tabi ki böyle bir şey olmadı. Ancak aklımı ve bildiklerimi sarsacak birkaç kitap ile kendime gelecek ve mutluluğu bulma yöntemimin ilk şemasını oluşturacaktım.

  • Lynne Segal-Radikal Mutluluk
  • Zygmunt Bauman-Yaşam Sanatı
  • Wilhem Genazino-Mutsuzluk Zamanlarında Mutluluk
  • Alain-Mutlu Olma Sanatı
  • Fernando Pessoa- Hiçbir Şey İstememenin Mutluluğu

Mutluluğu anlatan kitaplar listemde ilk olarak Britanyalı feminist akademisyen yazar Segal yer alıyor. Radikal Mutluluk adlı kitabında mutluluğun ne denli içinin boş bir kavram olduğunu ve mutluluk literatürü hakkındaki geniş çalışmalarına yer veriyor.

Segal

Özellikle mutluluğun tarihi hakkında yapılan çalışmaların bir nevi özetini sunuyor bize. Elbette, mutluluğun nesi yanlış? sorusu ile başlıyor. Kitabın ön sözünde yer alan William Blake’in “Sonsuzluk” şiirinden bir alıntı ile sizi karşılıyor:

“Kim avucunda hapsetmek isterse neşeyi
Parçalanır hayatın kanat çırpışlarıyla
Her kim ki, uçup giderken öper neşeyi,
Yaşar sonsuzluğun gün doğumunda.”

Segal, daha ilk başta okura kısa bir özet veriyor. Mutluluğu yakalayamayacaksın çünkü mutluluk bir maddenin kendisi değildir. ..

Radikal Mutluluk’ta bütün bir literatürü önünüze seren Segal’a hak vereceksiniz. Ekonomi ile satın alınan mutluluk ve depresyonun kaynağından ve etkilerinden kendinize birçok soru sorabilirsiniz.

Birden fazla başlık altında ele alınan ve mutluluğu anlatan kitap serisinde en zorlandığım kitaptır Radikal Mutluluk. Çünkü ben mutluluğun kaynağını bazen tek bir yerde bazen ise çoklu yerlerde aradım. Sanırım ikinci yol Segal’ın yöntemine daha yakın bir yönelmedir.

Radikal mutluluğun felsefi kökenleriyle birlikte ele alan kitap

Mutluluğu bulma yolunda tarihsel sürecin ve zihinlerin nasıl değiştiğine dair birçok örnek veriyor. Batı felsefesinin kökenleriyle birlikte Yunanistan’a kadar giden mutluluğu belki de en güzel Aristoteles özetlemiş: ” Mutluluğun en yüce formu, düşünceye dalınmış bir yaşamdır, bu yüzden filozof herkesten çok mutlu olacaktır”. Adorno’yu üretim ve tüketim toplumunun oluşturduğu mutluluk kavramı öfkelendirir. Ona göre,Mutluluk ne sabittir ne de acı hatıralardan bağımsızdır.

Segal, mutluluğun böylesi zor ve sürekli tüketilen bir dünyada yakalamanın ortak bir hareket duygusuyla olma gereksinimine işaret ediyor. Potkay’a göre aklın hazzı olan Neşe, kendi mutluluk kaynağımızın dışındaki birleştirici güç olarak toplumsal mutluluğa eş değer bir tavır gösteriyor. Yani tek başına yerden kalkmanın zor olduğu bu günlerde bir desteğe ihtiyacımız var. Bunu yapabilir miyiz? Hepimiz, hayatımızı her gün o küçük ekranlarda paylaşıyor ve birbirimizin hayatlarına dokunmadan yaşayıp gidiyoruz. Gerçekten de bireysel mutluluk toplumsal mutluluğa bağlı bir etken midir?

Segal, Mutluluk yerine Neşe’yi merkeze koyuyor. Neşe, toplumun ortak kahkasıdır. “Basit renklerin, sokak orglarının, kurdelelerin, bayrakların neşesini istiyorum; nefesimi kesen ve beni başka kimsenin benimle birlikte nefes alamayacağı uzaya fırlatan bir neşeyi değil, yalnız başına sarhoşluktan ileri gelen neşeyi değil.” O halde mutluluğun bireysel olarak içerde değil, dışarıda bizimle birlikte yaşaması gerektiğini bilmemiz gerek artık.

Mutluluğa köktenci bir cevap bekleyenlerin okunmasını tavsiye ettiğim bir kitap.

Mutluluğu anlatan kitaplar listemde ikinci olarak Wilhem Genazino’nun Mutsuzluk Zamanlarında Mutluluk adlı kitabı yer alıyor. Radikal Mutluluk kadar akademik tabanlı bir eser değil. Okurken mutlu olduğunuz, gizlice kıkırdadağınız aman şu an kimse keyfimi bozmasın dediğiniz bir kitap… Hayatın her alanında hissettiğimiz bütün duyguların bir arada olduğu, tıpkı hayat gibi ironik, acımasız ve trajik…

Felsefe okumuş, Heidegger üzerine doktorasını yapmış olan bir filozofun sevmediği bir işte çalışan Gerhard Wahrlich, uzun yıllardır birlikte olduğu ve çocuk isteyen sevgilisi Traudel’i konu alan mutsuzluklar kitabındaki sevimli karakterimiz Gerhard, kendi dünyasını komik bir mizah üzerine kurmuş ve ara sıra herkesten bunaldığında sergilediği hafiyelik çok hoşuma gitti.

Ilık güneş ışınları altında başarı ve rekabete dayalı endüstri toplumunun iş çıkışı görücüye çıkarılmış altın sırlı kenarlarını andırır bu insanlar. diyor Gerhard. Etrafındaki herkes yorgun. Kendisi de dahil. Ama o hayallerimiz ve hayat arasında kaldığımız yerdeki statüsünü bu şekilde koruyor. Suskun ve içinde sözcüklerle, kimi zaman hayali bir takiple ve olmayan bir senaryo ile meşgul bir adam. Ve işini sevmiyor…Gerhard biraz bize benziyor. Belki de tüm toplumların ortak duygusu mutluluk kavramının onda yarattığı oyunun parçası olmak istiyor. Sıkıntılı bir ruh haline bürünmem için hemen basit bir şeylerin olması gerek diyen ana karakterimiz, işinde ve aldığı ücret konusunda sorun yaşadığı bir problemin ardından işinden kovuluyor. Çünkü işini sevmiyor…

Mutsuzluk zamanlarında mutluluk

Çoğumuzun yolunda gitmeyen hayatında yaptığı bir taktik aslında. Yaşa, gözlemle, kelimeler ile konuş, dalga geç, derinlerde trajediyi ara, aklınla konuş, kalbinle konuşma, sevmediğin işi yap, gitmediğin yere zorla git. Zorlama sohbetler içerisinde aklımız şu cümleye takılsın :” İki ördek başlarını arkaya çevirip kanatlarının arasına gömüyorlar. Ördeklerden biri bir gözünü açıp “Acaba…” diye bakınıyor. Acaba ne? Niye kendimi aniden yersiz yurtsuz hissettiğimi bilmiyorum. Sanırım çevremdeki bütün insanlar da aynı hislerle dolu. Sanki sessizlik insanlara hükmeden yabancı güçler tarafından kararlaştırılmış gibi…”

Yazının geri kalan kısmını, ikinci bölümde tamamlayacağım. Sizlere bir playlist bile ekleyeceğim. Harika şarkılar eşliğinde mutlu olma yöntemine ulaşacağız.

Keyifli Okumalar.
Sonya.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir