Yazar: Sonya

İçimizdeki Öksüz Kadınlar: Anne Shirley

Hepimiz içimizde bir Anne Shirley taşıyoruz. Yürüdüğümüz yollar farklı sadece. Planladığımız ve arzu ettiğimiz masalların prensesi olmak istemiyoruz. Aksine Montgomery gibi onları yazmak istiyoruz. Kendi kaderimizi kendimiz inşa etmek, bazen düştüğünde o kırılgan ve naif tarafımızın da kabul görmesini istiyoruz belki de. Şimdilerde ne yaşadığını bilmiyorum. Neler hissettiğini biliyorum...

Dedem Bir Taoist Miydi?

Dedemim ömrü tarlalarda, ekin ekerek geçmiş. Yörük olan nenemin masmavi gözleriyle bir aile kurmuşlar. Zor bir hayat. Pastoralya diyarı diyorum ben onların yuvasına. Her sabah beşte kalkardık. Dedem akşamdan hazırladığı sobanın içini düzenleyip yakardı. Anneannem beni yumurta toplamaya gönderirdi. Kiremit rengi evimizin ahşap merdivenlerinden hızla inerdim. Tavuğun bir tanesi...

Invita Minerva ve Çalınan İlham

Komün bir direniş gücünü bırakalı yıllar oldu? Sanayi devrimi sonrası, bizden "Çalınan" çok fazla şey var. Hür hissetmek örneğin. Aramak ve ararken hiçbir şey bulamamak. İlkel diye bir kelime var hayatımızda artık. Üstelik ilk eylemlerini bizim attığımız, sonra da geleneksel alışkanlıklar diye buruşturup bir kenara attığımız, inançlarımız, kolaylıklarımız,...

Deniz Kırlangıcı

Sumrugiller (Sternidae), yağmur kuşları takımına ait bir familyadır. Tüm dünyada yayılış gösterirler. Kıyılar ve iç sular bulundukları yerlerdir. Aniden dalış yaparak besinlerini yakalarlar. Arama motoruna yazdığım ve karşıma çıkan herhangi bir bilginin cümlesi içimde defalarca kez yankılandı. Bu kuşlar uzun yolculukları sonrası kışın tatlı su kenarlarında ve kıyılarda...

Pazar Pudingi

Yaşamda olduğumu kendime hatırlattığım nadir anlardan biriydi. Buradasın ve bugün bir daha asla geri gelmeyecek. Nasıl yani ? Nefret mi ediyorum şimdi? Çocukluğumdan bu yana duygusal farkındalığımın beni ve beynimi ele geçirdiği zamanlar işte bu görüntülerde ortaya çıkardı. Yaşamın belirsiz ve durgun yanlarını bilmek isterdim. Geleceği görmek adına yaptığım...

Ben bir Vandal Olsaydım?

Kendimi düşünüyorum. Kendimden başka düşünecek çok şeyim var. Ama önceliğim yine içsel hüzünlerim.. Bu sefer çok uzak yere doğru süzülmeye başlıyorum. Anka kuşu kostümünü giymişim de dokunulmazlığımı ilan ederek gidiyorum üstelik. Eleanor gibi korkuyorum ben de. Mucize beklemeyi de severim. Gözlerim, ellerim, bazen kaygısız gibi duran şiirlerim, çantama koyup...

Ev Neresidir?

Peki ya ev? Ev de farklı tür insanların, birbirine asla benzemeyenlerin oluşturduğu bir topluluk mudur? Ev fikri üzerine düşünmemi sağlayan birkaç film ve kitap önerisiyle başlamak istiyorum. İlki, hadi yeniden soluklan bir Toskana havası al diye yeniden izlediğim Under The Tuscan Sun filmi. Klasik Amerikan edebiyatında karşımıza çıkan "kendini...

İçimizdeki Ermiş ve Karşı Durduğumuz Şeytanlar

Hepimizin zaman döngüsünü bir tiyatro oyununda sergilesek şeytan bizi de yanıltmaya çalışır mı? Tüm Tanrılar birleşse de kurtarabilir mi bizi bu kötülükten? Beni tanıyor, tanımaya çalışıyor, okuyorsan içimde gizli bir Arius'un yattığını ve bir zamanlar Ortaçağ'da neoplatonist bir münzevi olduğumu da bilirsin. Nereden çıktı bu ermiş kavramı? Anadolu'nun arı...